Osmanlı Devletinde devlet sisteminin gerilediğini gösteren önemli kavramlardan biri de beşik ulemalığı denilen kavramdır. Bu yazıda beşik ulemalığı nedir özet olarak anlatacağız ardından bu kavramla ilgili bazı sorulara da yanıt arayacağız.
Beşik ulemalığı özet olarak alimlik, kadılık, müderrislik gibi makamların çocukların kabiliyetine bakılmadan daha çocuk yaştayken babadan oğla geçirilmesi olarak ifade edilebilir.
Burada tatbik edilen temel ilke alimin oğlu alimdir ilkesidir. Bu mantık ise zamanla büyük sorunlara neden olmuştur.
Beşik Ulemalığı ile İlgili Sorular
Beşik ulemalığı nedir özet şekilde öğrendik. Şimdi de konuyla ilgili en çok merak edilen sorulara yanıt arayalım.
Ulema Nedir?
Öncelikle ulema nedir onu öğrenelim. Ulema alimler demektir. Çoğunlukla din alimi olan bu grup Osmanlı devletinde bir sınıfı temsil etmektedir.
Ulema sınıfından çıkan insanlar devlet memuru olmakta, medrese hocası olmakta ve toplumu eğitmekteydi. Bu nedenle ulema devletin bel kemiği durumundaydı.
Beşik ulemalarının artmasıyla alimlik makamlarına erişmek için temel şart alimin oğlu olmak durumuna gelmiştir.
Beşik Ulemalığı Sistemini Kim Getirdi?
Beşik ulemalığı kimin zamanında veya hangi padişah döneminde geldi şeklinde sorular her zaman soruluyor. Ancak bu usulün başlaması bir anda değil bir süreçle olmuştur. Bu nedenle tam olarak beşik ulemalığı ne zaman başladı söylemek mümkün değildir.
Genel kanı şu yöndedir. Beşik ulemalığı sistemi 16. yüzyılda yer yer görülmüş ve 17. yüzyılda iyice yaygın hale gelmiştir. Bu sistem uzun yıllar devam etmiş ve devlet idaresini zafiyete uğratmıştır.
Beşik Ulemalığı Hangi Alanda Bozulmayı Hızlandırdı?
Devletin herhangi bir kademesinde ortaya çıkan bozulma diğer bütün alanlara etki etmektedir. Beşik ulemalığında küçük yaştaki çocuk yeteneğine bakılmadan alim olarak bir medreseye atanmakta ve ona göre maaş almaktadır. Bazen yetkili olduğu medreseye bile gitmemektedir.
Durum böyle olunca müderrislik ve eğitim faaliyetlerinde bozulmalar meydana gelmiştir. Aynı zamanda kadılık gibi makamlar için de alim olmak gerektiği için adalet sistemini de olumsuz etkilemiştir.
Kısacası beşik ulemalığı en çok eğitim ve hukuk alanlarında bozulmayı hızlandırmıştır.
Beşik Ulemalığı Sisteminin Zararları Neledir?
Yukarıda belirttiğimiz gibi birçok zarar meydana gelmiştir. Bunları maddeler halinde sıralayalım:
- Alimlik makamına duyulan saygı azalmış ve alimlere güven zedelenmiştir.
- Devlette liyakat esası terk edilmiştir.
- Eğitim alanında istenilen ilerlemeler sağlanamamıştır.
- Adalette ve devlet işlerinde aksamalar meydana gelmiştir.
- Devlete olan güvensizlik artmıştır.
- Halk arasında çeşitli huzursuzluklar artmıştır.
Bu sonuçlar devletin zayıflamasına önemli etkiler yapmıştır.
Beşik Uleması Ne Zaman Kalkmıştır?
Osmanlı devleti aslında her yerde beşik ulemalarının artış gösterdiğini fark etmiştir. Bu fark ediş ilk olarak Sultan IV. Murad döneminde Koçi Bey Risalesi ile tescillenmiştir.
Koçi Bey hazırladığı raporda devlet işlerinde birçok kişinin alakasız işlerde istihdam edildiğini ve maaş aldığını yazmıştır. Sultan bunlara karşı harekete geçmek istemiş ancak genç yaşta vefat etmiştir. Daha sonraları da benzer çalışmalar yer yer yapılsa da sistemin kaldırılması kısa sürede mümkün olmamıştır.
Beşik ulemalığı sisteminin tam olarak kalkması Cumhuriyetin kurulması olarak kabul edilmektedir. Osmanlıda bu sistem zaman zaman zayıflasa da bir şekilde devam etmiştir.